CAMİ KAPISI KIBLE
Cami kapısı kıble Camii Şeriflere veya Minare kapılarına bakarak yönümüzü buluruz. Zira Minarelerin Şerefe kapıları daima Güney'(Kıble)e dönüktür.
Yön ve Kıble Nasıl Bulunur?
Herhangi bir yere veya araziye çıktığımız zaman, Eğer yanımızda etrafı bilen biri yoksa! Gece veya gündüz yönümüzü nasıl tayin eder yolumuzu nasıl buluruz?
Yazıma bir Hatırat(Anektot)ımı anlatmakla başlamak istiyorum.
Yirmi beş yıl görev yapıp emekli olmuş İmam-Hatip arkadaşın biri bir gün sohbet esnasında; Yaylaya çıktıklarını, fakat Namaz vakti gelince Hava açık ve kollarında da, Üzerinde Akrep ve Yelkovanı olan Mine’li saat olmasına rağmen; Kıble’yi ve yön’ü bir türlü bulamadıklarını Namazı rast gele bir yöne kıldıklarını anlattı.
Kıble veya Yön tayininde çeşitli usüller vardır. Elimizdeki veri(Done)ler ışığında bunları sizlere yazmağa çalışacağım.
Yön en kolay ve doğru olarak Pusula(Kıblename) ile bulunur. Pusula yatay durumda düz bir yere konur. İğne(İbre)sinin dönmesi hareketsiz kalıncaya kadar beklenir.
İğnenin renkli ucu Kuzey(Şimal-North-N- )i gösterir. Önümüzü Kuzey’e çevirirsek, Arkamız Güney, Sağımız Doğu(Şark),Solumuzda Batı(Garp) olur.
Ayrıca şark köşesi bölümünden şark köşesi modellerimizi inceleyebilir ve ücretsiz fiyat teklifi alabilirsiniz.
Haritaların Yukarıya gelen kısmı daima Kuzey’i gösterecek şekilde yapılmıştır. Harita düz bir yere yayılır. Üzerine de Pusula konur. Haritanın kenar çizgisi Pusulanın ibresiyle paralel oluncaya kadar çevrilir. Böylece Harita, Bulunan yere göre düzgün bir şekilde yerleştirilmiş olur.
CAMİ KAPISI’DAN KIBLE NASIL BULUNUR?
Bütün bu usüller az yâda çok Kuzey’i gösterir. En hassas Pusulalar bile gerçekten tam olarak kutbu göstermez. Kutup yönünü tam bulabilmek için, ya Kutup Yıldızını bulmak veya Pusula açısının sapma açısını bulmak gerekir. Sapma açısı her yerde her zaman başkadır. Örneğin: İstanbul’da 26 derece iken, Güney’e doğru inildikçe 29 derece olur. Şehrimizde(Sakarya) 29 derecedir.
Arz(Yer)ın Manyetik(Magnetic) alanı vardır. Dünya’nın Manyetik(Magnetıc) alanı 22 yılda bir yer değiştirir. (Güneş’in Manyetik Kutup’ları 700 yılda bir değişir.)
Arz(Yer)ın neden Manyetik alanı olduğu kesin olarak anlaşılamamıştır. Bu alanın etkisiyle Pusulalar hep Kuzey- Güney yönünü göstermektedir.
Allahü Âlem, Yüce Yaratanımız bize yönümüzü bulabilmek için bu şekilde yaratmıştır. Pusula’nın gösterdiği doğrultu ile Coğrafi Kuzey-Güney doğrultusu arasında küçük de olsa bir sapma vardır. Bu farka Manyetik(Magnetic)sapma adı verilir.
Özel maksatlı olarak hazırlanmış Haritalarda alt sağ köşede basım tarihi ve sol köşede (P) noktası bulunur. Üst sağ kenarında ise Şeffaf Minkale Skala’sı veya Derece İnhiraf(Saptırma) Müşiri bulunur. Çünkü Pusula ibresi, Her yıl saat ibresi yönünde 2 derece sapma yapar.
Haritanın basım tarihinden bu güne hesaplanır. Dakika dereceye çevrilir(15 Dakika 1 derece’dir).Haritanın üzerine Pusula konup, bir iple(P)noktasından İnhiraf Müşiri’ne tutulur. Yapılan hesap eklenir ve o harita üzerindeki yer ancak bulunur.
CAMİ KAPISI HAKKINDA BİLİNMEYENLER
Şeyhi Ekber Muhyiddin-i Arabî Hz.leri ve İbrahim Hakkı Hz.leri bu sapmaları eserlerinde açıklamışlardır. Bütün bu izah etmeğe çalıştıklarımızdan başka, Bazı Takvimlerde Kıble Saati verilir. Hangi Şehirde bulunuyorsanız o şehrin Kıble Saatine bakıp, O saat de Güneş’e dönerseniz Kıble’ye ve Güney’e dönmüş olursunuz.
Bütün bu yazdıklarımızdan maada birde Dünya Kıble Günü vardır. Cami Kapısı Kıble tayinindeki hataları gidermek için. Her yılın 28 Mayıs ve 16 Temmuz günleri yılda iki gün Dünya Kıble Günü olarak kutlanmaktadır.
Türkiye Saati ile 28 Mayıs’ta Saat 12.18 de 16 Temmuz günü Saat 12.26 da. Yılda iki defa olmak üzere Güneş(Şems) tam Kabe i Muazzama üzerinde bulunur.
Cami kapısı kıbleyi bulmakta en önemli araçlardan biridir.
Güneş (Şems) tam Kabe i Muazzama üzerinde iken, dünyada Güneş’i gören yerlerde. Türkiye’de de yazdığımız bu iki ayrı zaman ve iki ayrı Saat de)Güneş’e doğru dönen kimse, Ayni zamanda Kabeyi Muazzama’ya yani Kıbleye dönmüş olur.
Böylece bulunduğumuz yerin Kıble istikameti kolay ve doğru olarak tayin edilmiş olur.
(Mustafa Hamdullah ERGİN)